T.C. Mİllî Eğİtİm BakanlIğI
KIRIKKALE / MERKEZ - Osman Gazi Fen Lisesi

Haberler

Şbt

Ortaöğretim seviyesindeki öğrenciler arasında sınai mülkiyet farkındalığı oluşturmak, yenilikçi düşünme gibi zihinsel süreçleri teşvik ederek başta patent olmak üzere bu hakların elde edilmesi için gereken ulusal ve uluslararası uygulamalar yapılarak Millî Eğitim Bakanlığı Ortaöğretim Genel Müdürlüğü ile Türk Patent ve Marka Kurumu arasında iş birliği protokolü ile artık öğrencilerimiz hayallerini gerçeğe dönüştürebilecektir.

 

Fikirlerinize önem kazandırın. Her fikir önemlidir.

 

"Bilim ve teknolojide öncü bireyler yetiştirmeyi hedefliyoruz"

 

Türk Patent ve Marka Kurumu'na ait olan güncel Patent, Faydalı Model, Marka, Tasarım Bilgilendirme kılavuz,broşür ve linkleri aşağıda yer almaktadır. Başvuru da bulunmak isteyenler kılavuz broşür  ve linkleri inceleyebilir.

Şbt

BAĞIMLILIK

 

Bağımlılık Ne Demek?

Yazılı bilgiye ilk ulaşabildiğimiz çağlardan itibaren, insanoğlunun ruh durumunu yükseltmek, daha keyifli, mutlu ve daha üretken hissetmek için yoğun çabalar gösterdiğini biliyoruz. Bağımlılık bir beyin hastalığıdır ve yakın tarihimizin en büyük sağlık sorunlarından biri olarak kabul edilmektedir. Bu hastalıkta, bağımlı bireyin beynindeki, yapısal ve nörokimyasal değişikliklere bağlı olarak istemli madde kullanma davranışı, zorlantılı madde kullanımına dönüşür. Bağımlılığın bir sonucu olarak kişide, ciddi ruhsal ve bedensel sorunlar görülmekte olup bireysel düzeyde başlayan bu köleleşme bireyin tüm sağlığını, aile ve iş yaşamını tehlikeye düşürmekte ve toplumsal ağırlıklı birçok probleme bazen suça yol açabilmektedir. Depresyon, bipolar bozukluk, madde ve alkol kullanım bozukluğu, dikkat eksikliği hiperaktivite bozukluğu, antisosyal, narsistik ve borderline (sınır) kişilik bozuklukları her türlü bağımlılığa sıklıkla eşlik eden psikiyatrik rahatsızlıklardır.

Bağımlılık bir aile hastalığı olarak da kabul edilmektedir. Bağımlı bir üyeye sahip olmak, aile için bağımlılığın tüm sonuçlarını/kayıplarını da yaşamak demektir.

Ülkemizde yapılan bilimsel çalışmalar ve narkotik kayıtları alkol ve uyuşturucu kullanımının giderek daha genç yaşlara doğru ve hızla arttığı gerçeğini ortaya koymaktadır. Buna bağlı olarak da bağımlı kişilerin sayısı giderek artmaktadır. 

Bağımlı Kimdir?

Öncelikle madde kullanan herkesin "bağımlı" olma riski vardır. Daha önce de bahsedildiği gibi, bağımlılık biyo-psiko-sosyal bir hastalıktır. Kişinin alışılmış olan herhangi bir ilaç veya maddeye karşı engellenmesi imkansız psikolojik ve fizyolojik bir ihtiyaç duyması, alınan miktarın ve alınma sıklığının giderek artması, alınmadığı zaman yoksunluk belirtilerinin ortaya çıkması ve bu ilaç veya madde alınmadan günlük hayatın sürdürülmesinin imkansız hale gelmesidir. Bağımlılık süreklilik gösteren bir hastalıktır. Kişiyi uğradığı tüm kayıplara rağmen madde aramaya zorlar.

Bağımlılığın Altında Yatan Sebepler Nelerdir?

Bağımlılığın biyolojik, sosyal, psikolojik, davranışsal ve genetik nedenlerden kaynaklandığı bilinmektedir. Fakat nedenini tek bir etken ile açıklamak mümkün değildir. Olasılıkla birçok etken bir araya geldiğinde bağımlılık tablosu oluşmaktadır. Aile araştırmaları özellikle ikiz çalışmaları genetik ve çevresel etkenlerin önemini birbirinden ayırmamıza yardımcı olmaktadır.

Evlatlık verme tipi araştırmalarda, çocukların biyolojik anne babalarından doğumdan kısa bir süre sonra ayrıldıkları ve bir daha haberdar olmadıkları durumlarda bile bağımlılık problemi olan ebeveynlerin çocuklarında, "bağımlılık riskinde" anlamlı bir artış olduğu görülmektedir.

Genetik olarak birden fazla genin bağımlılığın gelişimine katkıda bulunduğu kabul edilmektedir. Değişik sosyal gruplarda yapılan çalışmalarda bağımlılık gelişimi için farklı sosyokültürel teoriler geliştirilmiştir. Sosyokültürel faktörlerin araştırılması ne kadar zor olsa da çevresel olayların bağımlılık gelişiminde önemli bir risk olduğunu bilmekteyiz.

Bağımlılıkta Beyinde Neler Oluyor?

Bağımlılığın gelişmesinde beynin ödül merkezi olarak bilinen ventral tegmental alan, beynin muhakeme, karar verme, dürtü denetimi gibi birçok fonksiyonlarından sorumlu frontal korteks, duyguların yönetiminden sorumlu amigdala, öğrenme ile ilişkili Nucleus Accumbens ve Striatum gibi birçok beyin bölgesinin sorumlu olduğu bilinmektedir.

Bağımlılığın her bir aşamasında beynin farklı bölgelerinde değişiklikler meydana gelmektedir. Madde kullanımı, ödül merkezinden yüksek miktarda dopamin salgılanmasına neden olur. Salgılanan bu dopamin kişinin yoğun haz almasına neden olur. Madde alımının tetiklediği dopamin salınımı, zaman içerisinde frontal kortkesi etkileyerek yanlış karar alınmasına, seçilen eylemlerin madde kullanımı yönünde olmasına neden olmaktadır. Aynı zamanda dopamin, Nucleus Accumbens ve Striatum gibi beynin öğrenme ile ilgili bölgelerini de etkileyerek öğrenme yetisinin bozulmasına neden olur. Madde bağımlılığı gelişen kişilerde, yeni bilgiyi öğrenme, kaydetme ve hatırlama yetilerinde de bozukluk gelişmektedir. Bağımlılık yapan tüm uyuşturucular doğrudan ve dolaylı olarak beynin zevk alma hissini kontrol eden ve düzenleyen ağı etkilemektedir.

 

Bağımlılık Tanısını Nasıl Koyarız?

Bir yıl içinde aşağıdakilerden en az ikisi kendini göstermeli, klinik açıdan belirgin bir sıkıntıya ve işlevsellikte düşmeye yol açmalıdır:

  • Maddenin tasarlandığından daha uzun ve yüksek miktarlarda alınması.
  • Madde kullanımını denetlemek ya da bırakmak için yapılan ama boşa çıkan sürekli çabalar.
  • Maddeyi sağlamak, kullanmak ya da bırakmak için çok zaman harcamak.
  • Madde kullanımı için çok büyük bir istek duymak veya kendini zorlanmış hissetmek.
  • Tekrar eden kullanım sonucu (işte, okulda, evde) sorumluluklarını yerine getirememek.
  • Olumsuz etkilerine rağmen (toplumsal ve kişiler arası sorunlar) kullanıma devam etmek.
  • Madde kullanımı nedeni ile sosyal, mesleki ve kişisel etkinliklerin azalması ya da tamamen bırakılması.
  • Tehlikeli olabilecek durumlarda dahi kullanmaya devam etmek.
  • Fizyolojik ya da psikolojik sorunların ortaya çıkmasına ya da artmasına rağmen madde kullanımını sürdürmek.
  • Maddeye tolerans gelişmiş olması.
  • Madde kesildiğinde ya da azalttığında yoksunluk belirtilerinin (bulantı, uykusuzluk, kusma, sinirlilik, bunaltı, huzursuzluk, saldırganlık, ishal, terleme, titreme, kas sızıları, ateş vb.) ortaya çıkması.
  • Her maddenin yoksunluk belirtisi göstermediğinin de unutulmaması gerekir.

Özetlersek, kişi;

  • Maddeyi arttırıyorsa,
  • Yoksunluk belirtisi (depresyon-kramp) yaşıyorsa,
  • Madde alınması ile rahatlıyorsa,
  • Ruhsal, bedensel, sosyal zarar yaşıyorsa,
  • Sorumluluklarını ihmal ediyorsa,
  • madde bağımlılığı açısından gözden geçirilmesi faydalıdır.

"Madde" Dendiğinde Ne Anlıyoruz?

Madde, vücuda girdiğinde ruhsal, davranışsal ve fiziksel değişikliklere neden olup, bağımlılık yapabilen, kimyasal uyuşturucu ya da uyarıcı maddelerdir. Bu maddeler doğal ya da sentetik olabilir.

DSM-5'te 10 ayrı madde kümesi tanımlanmıştır:

1- Alkol        2- Kafein         3- Kenevir (esrar)
4- Halüsinojenler (LSD, meskalin, fensiklidin vb.)
5- Uçucular (tiner, benzin, gazolin, bali vb.)
6- Opiyatlar (morfin, eroin, kodein, metadon vb.)
7- Dinginleştirici, uyutucu ve kaygı gidericiler (diazepam, klorazepat vb.)
8- Uyarıcılar (amfetamin, ekstazi, kokain vb.)
9- Tütün    10- Diğer bilinmeyen maddeler


Başka Bağımlılıklar

Sonunda ödül olan her şey bağımlılık yapabilir. Davranış bağımlılıkları en az madde bağımlılıkları kadar yaşamı altüst edebilme gücüne sahiptir. Buna ek olarak bilgisayar oyunları, internet bağımlılığı, sanal alışveriş bağımlılığı, yeme, spor, seks, nikotin, kumar, şans oyunları, teknoloji, ilişki/aşk/insan, sosyal medya bağımlılığı da tedavi edilmesi gereken diğer bağımlılık türlerini oluşturmaktadır. Bu tür bağımlılıklar, davranış bağımlılıkları olarak adlandırılır.

Bağımlılık türlerinden biri de internet bağımlılığıdır. Özellikle ergen ve genç yetişkinler arasında oldukça yaygın görülmeye başlanmıştır. Ve sitedeki bir başka yazı sadece teknoloji/internet bağımlılığına ayrılmıştır.

Bahis ve kumar eskiden beri var olan bağımlılık çeşitleri iken, buna çevrimiçi bahis oynama da eklenmiştir. Kumarbazlar kaybettiklerini geri alacaklarına inanırlar. Sosyal ve maddi kayıpları arttıkça kumar oynama davranışlarını ve yalanlarla örtmeye çalışırlar. Sinirlilik ve sırlar hayatlarının vazgeçilmez parçaları olur. Kanun dışı yollara başvururlar, sahte çekler yazarlar, tasarruflarını tüketirler ve borçlanırlar. Hasta kayıplarını telafi edemeyeceğini fark eder. Ancak heyecan ve uyarılma için kumarı sürdürür. Bu hastalar genelde son aşamada ilişki problemleri ya da yasal sorunlar nedeniyle tedavi arayışına girerler.

Bağımlılık ve aşk (insan bağımlılığı) arasındaki ilişkiyi tartışmak ve aşkı bir bağımlılık olarak incelemek önemlidir. Eğer aşk bir tür bağımlılıksa onu ortaya çıkaran sebeplerin bağımlılığı ortaya çıkaranlarla aynı olması gerekir. Bu nedenle, tıpkı diğer bağımlılıklar gibi, aşkın da bir haz ve eksiklikten kaynaklanabileceğini değerlendirmek uygundur.  Bağımlı olduğumuz maddenin yada aşık olduğumuz insanın bizdeki bir boşluğu doldurduğu, bir eksikliği tamamladığı için vazgeçilmez olduğu ortadadır.

Bağımlılık Riskini Artıran Faktörler Nelerdir?

Bağımlı olunca beyine neler olduğunu biliyorsak da, bağımlı olmak için kişinin kaç kez madde kullanması gerektiğini tahmin etmek mümkün değildir. Bağımlılığa giden yolda genlerin, çevrenin ve gelişim gibi faktörlerin dâhil olduğu birçok değişkenin bir kombinasyonu söz konusudur.

  • Aile ilişkileri: Ailesel faktörlerin madde kullanımı, madde kötüye kullanımı ve madde bağımlılığını etkilediği gösterilmiştir. Ebeveynlerden biri veya ikisinin ya da ailedeki diğer üyelerin alkol, uyuşturucu problemi olması, suç niteliğinde hareketlerde bulunmaları, ailedeki diğer bireylerin de bağımlılık riskini yükseltmektedir.
  • Akranlar ve Çevre: Uyuşturucu kullanan arkadaş çevresi olan kişiler, uyuşturucuyu denemeye daha meyillidirler. Akademik başarısızlıklar ve yetersiz sosyal beceriler, kişileri uyuşturucu kullanmaya iten bir diğer sebeptir. Bağımlılık öğrenilen ve bulaştırılan bir durumdur. İnsanoğlunun çok temel güdülerinden biri olan merak çok tetikleyicidir. Uygun davranış ve tavırlar değerlidir çünkü gençler sadece davranışları esas alır. Önemli diğer bir nokta ise toplumun anlayacağı, hak vereceği, bilinçlenip "maddeye hayır" diyebileceği politikaların oluşturulmasıdır.
  • Kullanılan Maddeye Erişebilme Kolaylığı: Erişebilirlilik, maddeyi elde etme kolaylığı veya zorluğunu, özellikle maliyet ve ulaşmak için gereken fiziksel çabanın miktarına bağlı olarak belirlenen bir dizi fiziksel, sosyal ve ekonomik şartları ifade etmektedir.
  • Erken Başlama: Herhangi bir yaşta uyuşturucu kullanmak bağımlılığa sebep olabilir. Ama araştırmalar gösteriyor ki, kişi ne kadar erken madde kullanımına başlarsa, bağımlı olma riski o kadar yükselir.
  • Kullanım Şekli: Dumanını soluyarak ya da enjeksiyon yoluyla vücuda giren uyuşturucuların bağımlılık yapma riski daha yüksektir. Bu iki şekilde vücuda giren uyuşturucu maddeler, beyne saniyeler içinde ulaşır ve zevk duygusu yaratırlar. Bu zevk duygusu bir kaç dakika içinde sönebilir ve kişiyi daha düşük duygu durumlarına çeker. Araştırmacılar bu düşük duygu durumun (low feeling drive) kişiyi kendisini yeniden iyi hissetmek için motive edip tekrar kullanmaya iten bir faktör olduğuna inanmaktadırlar.

Bağımlılıkla İlgili Yanlış Bildiklerimiz

"Bağımlılık bir seçim ve irade sorunudur, gerçekten istenirse bırakılır. Bağımlılık kişinin zaafiyetidir ve iradesi ile çözmesi gereken bir sorundur, kişinin kendisinden başka kimsenin yardımı olmaz."

Bağımlılık bir hastalıktır. Bağımlılık beynin istemli olarak kontrol edilemeyen alanlarında oluşur. Kişinin psikolojik olarak istek duyduğunu belirtmesi bir irade sorunu ya da şımarıklık değil, hastalıktan kaynaklı beyninin verdiği bir tür alarmdır. İrade ancak maddeyi bırakma ve iyileşmeyi seçme noktasında devreye girer.

"Bir maddeye bağımlılığınız varsa herşeye bağımlılık geliştirirsiniz."

Çoklu bağımlılık sıklıkla görülen bir durum olmakla birlikte herkes için geçerli değildir. Bu durum daha çok, her bir madde ya da davranışın kişinin beyin kimyasıyla ne ölçüde eşleştiğiyle ve yaşadığı bağlamla ilgilidir.

"Bağımlılığın geni var; bu yüzden ailede varsa kişi de bağımlı olur."

Bir kişinin birinci derece akrabaları bağımlı olsa bile, bu o kişinin de bağımlı olacağı anlamına gelmez. Araştırmalara göre genlere atfedebileceğimiz pay yüksek bir oran gibi gözüksede, bağlam ve kişisel deneyimler genetik yatkınlığın aktif hale geçebilmesinde oldukça büyük bir paya sahiptir.

Bağımlılığı yalnızca genetik yanıyla ele alan bir yaklaşım; ailesinde aktif bir bağımlılık görmemiş birçok kişinin kendisinde herhangi bir yatkınlık olmadığını düşünerek sahte bir güven duygusuyla riskli deneyimlere adım atmasına ön ayak olurken, tedavi görmek isteyen birçok bağımlının da asla iyileşemeyeceğini düşünerek tedavi girişimi baltalamaktadır.

"Herkes kullanıyor, birşey olmuyor... Ben kontrol edebilirim... Benim iradem güçlüdür... Sadece zayıf bireyler bağımlı olur. İstediğim an bırakabilirim... Bağımlılık eğitimsiz, güçlü aile bağları ve ahlaki değerleri olmayan insanların sorunudur."

Bağımlılık ayrım yapmadan toplumun her kesimini içine alan bir hastalıktır. Her yaştan, her etnik yapıdan, her kültürden, her dini ve felsefi inançtan, her sosyoekonomik yapıdan insanı etkiler. Genellikle bağımlı kişiler kendi kişisel inançları, değerleri ve ahlaki anlayışlarını da ihlal edecek şekilde davranmaya eğilimlidir.

"Bir kere kullanmaktan birsey olmaz... Esrar alkolden daha zararsızdır... Esrar doğaldır, sadece bir ottur, zarar gelmez... Madde yaratıcılığı geliştirir, üretkenliği arttırır..."


Tedavi

Madde bağımlılığı ya da diğer davranış bağımlılıkları tedavi edilebilir hastalıklardır. Özellikle tedavi ilkelerini yerine getiren kişilerin, maddeyi/davranışı bırakma oranları oldukça yüksektir.

Bağımlılık tedavisi; farmakolojik yaklaşımların yanı sıra psikososyal değişkenlere dikkat edilerek uygulanacak geniş kapsamlı bir tedavi ve rehabilitasyon programı gerektirir. Bir kişinin tedaviyi kabul etmedeki gönüllülüğü, yaşam olayları, aile ilişkileri, bağımlılığın şiddeti ve komplikasyonlarına göre zamanla değişir. Bu nedenle tek bir bağımlılık tedavisi yöntemi yerine kişinin içinde bulunduğu durum (biyolojik-psikolojik-sosyolojik) özelinde tedavi programları geliştirilmelidir.

Ock

Okulumuz Fotoğrafçılık Kulübünün organize ettiği bütün okul personeli ve öğrencilerin katılım yaptığı bu öğretim yılının 2.Fotoğrafçılık yarışması sonuçlanmıştır. Eserler öğrenci ve velilerin görmesi için okulumuzda sergilenmiştir.

 

BAŞARI BELGESİ ALAN ÖĞRENCİLER

1- KÜBRA NİL ALTUN

2- BENGÜ BOZOĞLU 

3- BEYZANUR KARAGÖZ


MANSİYON  BELGESİ ALAN ÖĞRENCİLER

RANA CANAVAR

RÜVEYDA KARAGÖZ 

YUSUF KARAMAN

 

Ara

Okul Sporları Gençler ve Yıldızlar Kız-Erkek Bilek Güreşi müsabakaları 17 Ağustos Spor Salonunda sona erdi.İlimizde ilk defa  düzenlenen Okul Sporları Bilek Güreş'i müsabakalarına 5 okuldan 34 sporcu katılmıştır. Sağ ve sol kol müsabakaları olmak üzere 2 ayrı kategoride düzenlenen müsabakalar madalya töreninin ardından sona erdi.

Okulumuzu temsil eden;

 

MEHMET CAN AK  65 KİLODA SAĞ BİLEKTE 1.

DAVUT ASALIOĞLU 75 KİLODA SOL BİLEKTE 2. OLMUŞTUR.

 

Öğrencilerimizi ailelerini ve Beden Eğitimi Öğretmenimiz Buket BALCI'yı tebrik ediyor. Başarılarının devamını diliyoruz.

Ara

Osman Gazi Fen Lisesi bowling genç kız takımı Kırıkkale şampiyonu oldu.

2022-2023 okul sporları sezonu bowling branşında turnuvaya katılan Osman Gazi Fen Lisesi kız takımı İl Birincisi erkek takımı ise İl Dördüncüsü oldu. Öğrencilerimizi ve ailelerini emeği geçen Beden Eğitimi Öğretmenimiz Buket BALCI'yı tebrik ediyoruz.

Ara

2022-2023 Okul sporları yüzme yarışlarında, genç kız takımımız, genel puan toplamında, takım halinde Kırıkkale ikincisi olmuştur. 

Kız Takımımız

-İNCİ AYAN

-ZEYNEP BİLGE BAYRAMOĞLU

-ALEYNA TAŞKIN

-ECEM ÖZDEMİR

-İLAYDA ARSLAN

-LENA OKUMUŞ

 

Öğrencilerimizi, ailelerini ve emeği geçen Beden Eğitimi öğretmenimiz Buket BALCI'yı tebrik ediyoruz.

Ara

Kırıkkale İl Sağlık Müdürlüğü tarafından öğrencilerimize ilk yardım eğitimi verildi. İlgiyle dinlenen eğitimde ilkyardımın önemi hangi durumda ne yapılması gerektiği hususunda bilgiler verildi.Daha sonra öğrencilerimizin de aldığı uygulamalı ilk yardım eğitimi öğrencilerin ilgisini çekti. Eğitimin sonunda öğrencilerin soruları cevaplandırıldı. 

Ara

Valilik toplantı salonunda  ilimiz geneli liselerde öğrenim gören 11 ve 12. sınıf öğrencilerine yönelik Millî Savunma Üniversitesi tanıtım semineri düzenlendi.Okulumuz Osman Gazi Fen Lisesi öğrencilerininde bulunduğu tanıtım semineri oldukça faydalı geçti. MSÜ öğretim görevlileri tarafından yapılan sunumda Harp Okulları ve Astsubay Meslek Yüksekokullarına giriş koşulları, eğitim içerikleri,  öğrencilere sunulan imkanlar ve diğer bilgiler aktarıldı. Programın sonunda öğrencilerin soruları konuşmacılar tarafından cevaplandı.

Ara

1- HAVADİS- İ OSMAN GAZİ  77 oy

2- DAMDAKİ SAKSAĞAN  49 oy

3- KOFL'UN NABZI      39 oy

4- MEŞALE  36 oy

5- BİZE DAİR     32 oy

6- OKULMEDYA   25 oy

7- MOLA VAKTİ    20 oy

8- GENÇ YÜREKLER   17 oy

9- KOFL GÜNLÜĞÜ   13 oy

10- İKİNCİ EVİM     9 oy

Okulumuzda öğrenciler arası yapılan anket sonucunda okulumuzun gazetesi isim olarak "Havadis-i Osman Gazi " ismi seçilmiş olup, 10/ C sınıfın bulunan

 

Yaren Gören

Jiyan Özdemir

Cemile Candemir

Fatmagül Gündoğdu

ve İlayda Çırakoğlu  öğrencilerimizin çalışmaları ile yayın hayatına başlamış oldu.

 

Okul gazetesinde ilginç bilgiler okulumuza ait gelişmeler , olumlu olumsuz durumlar anlatılaeak öğrenci sesi olmaya devam edilecektir.

Kas

Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk'ü aramızdan ayrılışının 84. yıldönümünde okulumuzda düzenlenen törenlerle saygı, sevgi ve özlemle andık.

Saygı Duruşu ve İstiklal Marşı´nın okunmasıyla başlayan programda günün anlam ve önemini belirten konuşmanın ardından, şiirler okundu. Okul panosu sergilendi. Atatürk ile ilgili önemli eserler öğrencilerle buluştu.

10 Kasım programımız;

Sunucumuz-Azra Gül SERTDEMİR

Günün anlam ve Önemi - Tarih Öğretmenimiz İsmail ÇOLAK

Mustafa Kemal Seslense – Emirhan SAĞKOL

İç ve Dış basında Atatürk-Derviş AKPINAR

Büyük Atatürk'e şiiri-Yağmur MERCAN

İdolümüzsün Mustafa Kemal şiiri-Hatice Beyza VARLIK

Atatürk'ü Duymak şiiri –Ecrin Azra EKER



Kas

Osman Gazi Fen Lisesi olarak Ankara'da bulunan Orta Doğu Teknik ve Türkiye Odalar ve Borsalar Birliğini ziyaret ettik.Okulumuz idarecileri Zeki KÖKSAL ve Şuayip GENÇ yönetiminde Öğretmenlerimiz Can GÖNEN ve Soner BİLGİÇ gözetiminde 12.sınıf öğrencilerimize motivasyon amaçlı yapılan gezi öğrencilerimizin gelecek planlamasında,meslek seçiminde vemotivasyonunda son derece etkili oldu.

Kas

Okulumuz Fotoğrafçılık Kulübünün organize ettiği bütün okul personeli ve öğrencilerin katılım yaptığı bu öğretim yılının ilk Fotoğrafçılık yarışması sonuçlanmıştır.Eserler öğrenci ve velilerin görmesi için okulumuzda sergilenmiştir.


BAŞARI BELGESİ ALAN ÖĞRENCİLER

1- MUZAFFER YALÇIN ŞENTÜRK 11-A

2- KÜBRA NİL ALTUN 10 C 

3- BEYZA NUR KARAGÖZ 11-B  VE NİSA GÜNEŞ 12 D 

MANSİYON BELGESİ ALAN ÖĞRENCİLER

ARDA UĞURER 9-A 

AYŞE NAZ KURT 10-B 

AZRA KARDELEN ASLAN 10 A 

BEYZA MUTLU 11 A 

ECRİN KESKİN 9-B 

RÜVEYDA KARAGÖZ 10-A 

SEHER EZEL EVCİL 10 B 

SELİN AKTUĞ 10-A 

SUDENAZ ŞAHİN 12 A 

SÜMEYYE TÜFEKÇİOĞLU 9 A 

TAHA FURKAN TOSUN 12 B 

Ekm

29 Ekim Cumhuriyet Bayramı Osman Gazi Fen Lisesi'nde öğrenci ve öğretmenlerimizin katkılarıyla coşku dolu geçti. Cumhuriyetimizin 99. yılında büyük mücadelenin başarılmasında ve Cumhuriyetin kurulmasında başta büyük Atatürk'e ve bu uğurda canla başla çalışan hayatlarını kaybeden kahramanlarımızı bugün bir kez daha rahmetle ve şükranla anıyor, aziz hatıraları önünde saygıyla eğiliyoruz. 

Mustafa Kemal Atatürk'ün çevresinde Türk milletinin kenetlenmesiyle yürütülen Milli Mücadele'nin zaferle sonuçlanması ve ardından Türkiye Cumhuriyeti'nin kurulması, tarihin ender kaydettiği bir başarıdır. Geleceğe güçlü biçimde ulaşabilmek, Cumhuriyetimizi korumak ve yaşatmakla olanaklıdır. 

29 Ekim Cumhuriyet Bayramımız Kutlu Olsun...

 

Ekm

Osman Gazi Fen Lisesi olarak 27 Ekim Perşembe günü  5.ders saatinde okulumuzun bütün personeli ve öğrencisi 1 ders saati boyunca kitap okuyarak kitap okumanın önemine ve güzelliğine vurgu yapmıştır. Kütüphanecilik Kulübünün Kitap okuma projesi kapsamında başlattığı bu etkinlik  diğer haftalarda da başka gün ve saatte yine devam edecektir.

Ekm

KADES, kadınların ve çocukların maruz kaldığı şiddet, taciz gibi kötü eylemleri biraz da olsun engellemek adına kullanıcılara sunulmuş resmi bir uygulamadır. Emniyet Genel Müdürlüğü tarafından hazırlanmış ve acil durumlarda ilk aklınıza gelecek acil müdahale uygulamasıdır.

KADES uygulaması, son yıllarda giderek artan kadına şiddet olaylarının önüne geçebilmek ve kadınlara yardım edebilmek amacıyla geliştirilmiş. Eşinden veya bir başkasından şiddet gören ya da şiddete maruz kalma ihtimali olan kadınlar, akıllı telefonları üzerinden yapacakları ihbarlarda hızlı bir şekilde bu iş için kurulan Kadın Acil Destek İhbar Sistemi'ne ulaşabiliyorlar.

KADES UYGULAMASI NASIL İNDİRİLİR

Akıllı telefon kullanıcısı bir kadının, Google Play Store ve Apple Store uygulamasından indireceği "Kadın Destek Uygulamasını (KADES)", T.C. Kimlik Numarasını girerek ve sonrasından EGM serverlarından gelen aktivasyon kodu ile aktif hale getirebileceği uygulama ile aile içi ve kadına yönelik şiddet mağduru kadınların acil durumlarda cihaz konum bilgisini açarak bir tuşla 155 Polis İmdat Acil Çağrı Merkezine ulaşarak, yardım çağrısının yapıldığı olay yerine en yakın ekip veya devriyenin sevk edilerek olaya müdahalesi sağlanacaktır.